Rutinden ve aşinalıktan yakınabiliriz, ama araştırmalar insanların bir dereceye kadar sabitliğe doğuştan ihtiyaç duyduğunu gösterir. Kurallar, normlar, değerler ve beklentiler olmaksızın, insanlar kendilerini endişeli, köksüz ve karmaşık hissetmeye başlar. Buna “anomi” (kuralsızlık) denir ve insanların çoğu zaman gruplar halinde örgütlenmesine neden olur. Bir gruba ait olmanın rutini ve aşinalığı, insanların kuralsızlıktan kaçınmasına ve güvenliği ve amacı bulmasına yardımcı olur.
Grupların varoluşu iki amaca hizmet eder. Organizasyonlar ve bunların içindeki gruplar, insanın ait olma arzusunun bir ifadesi olarak görülebilir. Psikolog Abraham Maslow’un 1943 tarihli “İnsanın Motivasyonunun Teorisi” makalesinde tanımladığı gibi, gruplar bize aidiyet hissi verir. Maslow, insan ihtiyaçlarının bir hiyerarşisi olduğuna inanmıştır; en temel ihtiyaçları – açlık ve susuzluk gibi fizyolojik ihtiyaçlar – karşıladıktan sonra, bir sonrakine ilerleriz: güvenlik. Bu ihtiyaçlar karşılandıktan sonra, üçüncü temel ihtiyaca geçeriz: aidiyet hissi. Bunu da karşıladıktan sonra başarı yoluyla öz-saygıyı yükseltmek ve en nihayetinde yaratıcılıkla içsel yeteneklerimizi kullanarak kendi kendimizi gerçekleştirmek isteriz.
Maslow’un teorisi iş yerine uygulandığında, gruplar halinde çalışmak ve bir aidiyet hissetmek çalışanların daha verimli çalışmasını sağlar. Aidiyet hissine duyulan ihtiyaç karşılandıktan sonra, bireyler başarı arzusu ve içsel yeteneklerini sergileme gibi başka şeylere odaklanabilir. Böylelikle, ihtiyaçların karşılanmasının aşamalarında ilerlemek bir firmaya yardımcı olabilir. Kuralsızlıktan uzak olan gruplar, insanların ve dolayısıyla fikirlerin gelişebileceği yerlerdir. Dikkatlice seçilen ve gözetilen ekipler, bireyin güvenliğini artırır ve işbirliğine teşvik eder. Amerikalı yönetim uzmanı Ken Blanchard’ın söylediği gibi, “Hiçbirimiz, hepimizden zeki olamaz.” Bir projeye bağlılık, bireyler arasındaki bağı güçlendiren ve nihayetinde firmanın ortak amacına katkıda bulunan bağlar yaratır.
Ait Olunan Yerler
Büyük organizasyonlar, ekiplerin değerini ve çalışma ortamının önemini fark eder. İnternet altyapı firması Cisco Systems, çalışanlara iş pratiğinde ve ortamında büyük esneklik tanıyan ve bir yandan da kendilerini her zaman Cisco topluluğunun bir parçası olarak hissetmelerini sağlayan “Bağlantılı İşyeri” adını verdiği ortamları hazırlar.
İşletmenin başarısı, nadiren bireysel dehayla elde edilir ve en büyük liderler, ekipler aracılığıyla yeteneği maksimize etmenin değerini fark edenlerdir.
Kaynak: Alfa Yayınları - Ekonomi Kitabı