Liman şehirlerinin futbol kulüpleri tarih boyunca güzel futbol hikayeleri yazmışlardır. Feyenoord, Aberdeen, Liverpool, Marsilya bu öykülerin en iyi örneklerindendir. Belçika’nın en eski kulübü olma ünvanını taşıyan, lakapları “The Great Old” olan Royal Antwerp’de bu hikayeyi yazan kulüplerden biri olmuştu.
Futbol dışında sportif anlamda da önemli bir şehir olan Antwerp 1.Dünya Savaşından sonra 1920 Yaz Olimpiyatları’nın yapıldığı şehir oldu. 15.yy’dan beri şehre ekonomik getiri sağlayan ve Avrupa’nın da ikinci büyük limanı bu şehirdedir. Ayrıca dünyadaki pırlanta ve elmasların yüzde 85’i Antwerp Limanı’ndan geçmekte.
İkinci dünya savaşında da stratejik öneme sahip olduğu için tüm şehir yerle bir edilmişti. Bütün bunlara rağmen savaştan hemen sonra küllerinden doğarak 1944’de İlk Belçika Lig şampiyonluğunu kazandı kulüp. Son Şampiyonluklarını da old school zamanlarında 1957’de kazandılar.
Antwerp yıllarca Club Brugge, Anderlecht gibi kulüplerin gölgesinde kaldı. Daha çok orta sıraya oynayan bir takım oldu. 90’larda iyi bir yapılanmaya giderek birbirleriyle üç senedir oynayan oyunculara takviye olarak, Walter Meeuws önderliğinde iyi ve tecrübeli bir takım kuruldu.
Takımda Antwerp’den ayrıldıktan sonra Anderlecht’le 1982 yılında UEFA kupasını kazanan Alex Czerniatynski, Kızılyıldız’la Şampiyon Kulüpler Kupasını kazanmış kaleci Stevan Stojanovic, Nantes’ten alınan Jakovljevic, Köln ve Leverkusen’de oynamış Hans-Peter Lehnhoff gibi oyuncular vardı.
1991/92 sezonunda ligi beşinci sırada bitiren Antwerp’in asıl başarısı 37 yıl sonra kazanılan Belçika Kupasıyla gelmişti. Takım; Lommel, Gent ve finalde, bu kupanın gediklisi olmuş Mechelen’i penaltılarla eleyerek 1955’den beri kazanamadıkları Belçika kupasını kazanmışlardı.
Royal Anwerp FC Avrupa Kupalarında
Kulüp tarihinde ilk defa Avrupa Kupalarına katılma şansı elde etmişti. 1992/93 sezonunda kadro bütünlüğü korunmuştu. Takviye olarak takıma Mechelen’den alınan Serie A’da Pisa forması giymiş Francis Severeyns’in katılmasıyla daha da güçlenmişti.
1992/93 Kupa Galipleri Kupası ilk turda Glevanon’u geçip Admira Wacker’le eşlemişlerdi. Aslında turu Avusturya’da 4-2 skorla almışlardı fakat evlerinde kabus gibi başlamıştı maç. Eski Galatasaray’lı Ljung maçı 4-2 ye getirmiş, uzatmada turu 97. dakika da Czerniatynski’yle kurtarmışlardı.
Kulüp Çeyrek finaldeydi ve rakip Stingaciu’lu Prodan’lı, Constantin Galca’lı, Filipescu’lu, Dumitrescu’lu Steaua Bükreş’ti. Antwerp’de 0-0‘ın rövanşında karlı bir Bükreş akşamında o sene takımı tek başına taşıyan Czerniatynski, takım 1-0 yenikken sahneye çıkmış ve turu getirmişti.
Bu başarı Avrupa Kupalarına ilk defa katılan bir kulüp için çok önemliydi. Yarı finaldeki rakipleri önceki turlarda Feyenoord ve Liverpool’u elemeyi başarmış bir Rus takımıydı. Bu takım kadrosunda Karpin, Cherchesov, Onopko, Lediakov, Radchenko gibi isimler olan Spartak Moskova’ydı.
Moskova’da alınan 1-0’lık mağlubiyet fena bir sonuç değildi. Antwerp’deki maçta Spartak Moskova Dmitri Radchenko’yla öne geçti. Ev sahibi takımda fitili ateşleyen Czerniatynski olmuştu. İkinci yarıda Jakovljevic’in muhteşem golü ve Lehnhoff’un penaltı golüyle finale çıkarak bir tarih yazıyorlardı.
Final maçı bir final maçının oynanacağı en güzel saha olan Wembley stadındaydı. Rakip, Nevio Scala’nın Serie B’den alıp elit takımlar arasına çıkarttığı Parma’ydı. Erken yenilen gole Severeyns cevap verdi fakat 3-1 mağlup olup kupayı kaybettiler.
Yıllarca anlatılan hikaye oldu bu tıpkı Antwerp şehrinin efsanesi eski bir Roma askeri Silvius Brabo’nun Scheldt nehri üzerinde köprüyü geçmek isteyen insanlardan para isteyip zarar veren Druon Antigoon adlı bir devi öldürmesi gibi ama bu sefer dev galip gelmişti yani Parma.
Royal Antwerp FC takımı 2016/17 sezonunda Belçika 2.Lig’inde şampiyon olarak, Belçika 1.Lig’ine çıkmıştır. 2017/18 sezonundan beri 1.ligde yer almaktadır.
Kaynak: Twitter @harungunduz_